KARŞILIKSIZ ÇEKTE HAPİS CEZASI
Ekonomik hayatın vazgeçilmezi olan ve kendine özgü yapısı olan çek Türk Ticaret Kanunu’nun yanı sıra ayrı bir kanun olarak Çek Kanunu’nda düzenlenmiştir. Çek piyasa ekonomisinde(uygulamada vadeli düzenlense bile) hemen ödenecek bir ödeme aracıdır. Bu sebeple kanun koyucu çekin güvenirliğini korumak ve ekonomik dengelerin sarsılmaması amacıyla böyle bir düzenlemeye gitmiştir.
Türk Hukuk tarihinde geçmişe bakıldığında çekle ilgili olarak Fransız Çek Kanunu’ndan esinlenerek yürürlüğe giren 19.03.1985 tarihli 3167 sayılı Çek Kanunu düzenlenmiştir. Kanun koyucunun burada temel amacı çekin ekonomik ilişkilerde güvenirliğinin korunması hedeflenmiş ve yasa koyucunun iradesi yasaya yansımıştır. Bu koruma çekle ilgili ihtilaflarda kanunun müeyyide olarak ne öngördüğü ve bu müeyyidelere ekonomik hayatın nasıl tepki vereceğiyle ilgilidir. Burada çekle ilgili önemli ihtilafların başında gelen durum karşılıksız çek düzenlenmesidir.
Karşılıksız çek ilk olarak 3167 sayılı yasaya göre çeki karşılıksız çıkan kişiye bir yandan Kanuna aykırı durumu düzeltme hakkı tanınmış,bir yandan da gereğinde çek kullanması yasaklanmıştır.Ayrıca karşılıksız çek keşide etme ceza hukuku bağlamında da sorumluluk getirmiş, şikayete bağlı bir suç olarak düzenlenmiş ve 5 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıştır.
Uygulama bu şekilde devam ederken 14.1.1993 tarihli ve 3863 sayılı kanunla 3167 sayılı kanunun sadece karşılıksız çeke ilişkin hükmü değiştirilmiştir. Buna göre keşidecinin çekin karşılıksız kalan kısmı ile yüzde on tazminatını ve gecikme faizini muhatap bankaya veya şubesine yatırması halinde, şikâyetçi olan tarafından vazgeçme şartı aranmaksızın kamu davası ve cezanın kaldırılacağı düzenlenmiştir. 3167 sayılı kanunda karşılıksız çek keşide etme suçu özel olarak düzenlenip suçun uzun hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılması caydırıcı olmamış; piyasa da karşılıksız çek miktarı artmış ve ceza davaları beklenmedik rakamlara ulaşmıştır. İhtar, bildirim, şikâyet artmış ve kanun hükümleri tam olarak işleyememiştir. Bu sebeple kanun koyucu 3863 sayılı yasayla bu durumu değiştirmek istemiştir.
Bu değişiklik yargının iş yükünü beklenin aksinde arttırmıştır. Bu kanun koyucuyu yeni bir değişiklik yapmaya itmiştir. 31.1.2012 tarihli 6273 sayılı yasaya Çek Kanununda değişiklik yapılmış ve karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme fiili suç olmaktan çıkarılmıştır. Bu değişiklikle bu fiilin yaptırımı idari tedbire dönüştürülmüştür.
4 yıllık bir uygulamanın akabinde kanun koyucu karşılıksız çek keşide etme fiiliyle ilgili Çek Kanununda ikinci bir değişiklik yapmıştır.15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı yasaya göre karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme fiili tekrar suç olarak düzenlenmiştir. Bu suçta yaptırım olarak tekrar adli para cezası öngörülmüştür. Gün para cezası sistemine göre belirlenmiş olan bu ceza, nispi para cezası niteliğindedir.
6728 Sayılı Kanunun 63.maddesi ile değişik Çek Kanunu’nun 5.maddesi gereğince üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz. Yine 6728 Sayılı Kanunun 62.maddesiyle değişik Çek Kanunu’nun 3.maddesinin altıncı fıkrasında yer alan Cumhuriyet Başsavcılığına talepte ibaresi icra mahkemesine şikâyette şeklinde değiştirilmiş ve maddeye karekodlu çeklere ilişkin fıkra eklenmiştir. 6728 Sayılı Kanunun 62.maddesi 31/12/2017 tarihinde yürürlüğe girerken 6728 Sayılı Kanunun 63.maddesi resmi gazetede yayımlandığı tarih olan 09/08/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Uygulamada bazı mahkemeler karşılıksız çek nedeniyle verilecek cezanın 31/12/2017 tarihinden önce verilemeyeceği, İcra Ceza Mahkemelerinin görevli olmadığı gibi nedenlerle keşideciler aleyhinde ceza vermemiştir. Uygulamada bu şekilde çelişkili kararlar çıkmıştır. Yaşanılan bu sorunlar Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf incelemeleri aşamasında çözüme kavuşturulmuştur. Buna göre 6728 Sayılı Kanunun 63.maddesinin yürürlük tarihi olan 09/08/2016 tarihinden sonra karşılıksız işlemine uğrayan çeklerin keşidecileri hakkında mahkumiyet kararları verilmektedir. Kanaatimizce de bu kararlar yerindedir. Nitekim 6728 Sayılı Kanunun 62.maddesi karekodlu çekler yönünden yapılan bir düzenleme olup 6728 Sayılı Kanunun 63.maddesinde ceza tanımlanmıştır. Zira 6728 Sayılı Kanunun 63.maddesinde icra mahkemesinin görevli olduğu da hüküm altına alındığına göre verilecek cezalar için 62.maddenin yürürlüğe girmesinin beklenmesi kanun koyucunun amacına da terstir.
Uygulamada asıl sorun ileri tarihli çekler yönünden karşımıza çıkmaktadır. 09/08/2016 tarihinden önce ileri tarihli olarak keşide edilmiş çek yönünden keşidecinin cezalandırılması yoluna gidilecek midir?
İcra Ceza Mahkemesi’nin dar yetkili ve şeklen inceleme yapmaya yetkili mahkeme olduğu dikkate alındığında ancak açık ve kesin delillerin varlığı halinde keşideci cezalandırılmayacaktır. Şöyle ki; taraflar arasında 09/08/2016 tarihinden önce düzenlenen çek teslim tutanakları ya da çek ile ilişkilendirilebilen başka bir belge olması halinde çek teslim tutanaklarındaki ve/veya çek ile ilişkilendirilebilen belgedeki tarihin esas alınması gerekecektir. Ancak böyle bir tutanağın bulunmaması halinde çek ile ilişkilendirilemeyen fatura vs. belgelerde yazılı tarihlerin dikkate alınmayacağı kanaatindeyiz. Zira uygulamada borcun doğumundan sonra da çek verildiği dikkate alındığında çekin 09/08/2016 tarihinden önce mi sonra mı verildiğinin tespiti mümkün olmayacaktır. Bilindiği üzere ceza sistemimizde şüpheden sanığın yararlanması gerekir. Somut olayda şüpheden bir nevi alacaklı yararlanmaktadır. Bunun sebebi İcra Ceza Mahkemesinin şekli bir mahkeme olması, suçun da şekli bir suç olmasıdır.
Yukarıda da açıkladığımız üzere karşılıksız çek suçundan dolayı açılan davalar icra ceza mahkemesinde görülü. Dolayısıyla çek hakkında karşılıksız işlem yapıldıktan sonra icra mahkemesine yapılacak şikayetin fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılması gerekmektedir.